Biz, gerekliliklerin ve şartların zorlamasıyla yani bir maslahat üzerine yola çıktık.

Bireysel hedeflerimizin bizi yolculuğa başlatmak için yetmediği hatta körelmeye başladığı bir dönemde, topluma hizmet ve toplum hukukuna katkı yapma arzumuz temel motivasyon kaynağımız oldu.

Önlenemez şekilde mevcut alışkanlıkları değiştirebileceğimize, iş hayatına yeni bir yaklaşım getirebileceğimize inandık. Ve Kalkedon bir şirketten ziyade bir ütopya olarak ortaya çıkmış oldu. İlk bakışta gerçekleşmesi zor olan şeylerin hayalini kurarak zor olan şeyleri daha mümkün kılmaya çalıştık.

Maddi kazanımlarımızı mutluluk satın almak için değil mutluluğun kaynağı olmak, bireyi madde üreten değil ortaya çıkan ürüne mana yükleyen yapabilmek için çabaladık.

Madde ve manayı, ana gövde olan Kalkedon rüyasının gökyüzünde süzülebilmesi için rengârenk iki kanat olarak hayal ettik. Alışılagelmişin dışında, değişime direnenlerin hemen yanı başında, önceleri küçük adımlarla başlayan varoluşumuzun kabul görebilmesi için gömlek yakamızın rengine bakmadan birbirimizin ellerini sımsıkı tutarak büyümeye başladık.

Nezaketen dinlenen fikirlerimizin heyecan uyandırdığına şahit oldukça aslında ütopyaların gerçek ile mesafesinin aile olunarak azaltılabileceğini hatta gerçekleştirilebileceğini gördük.

Biz Kalkedonuz. Alışkanlıkların özünde ki tecrübe ile alışkanlıkların karşısına dikilen, bireysel kazanç ve başarıların yavanlığına inanan, mana içermeyen maddeyi değersiz gören, mutluluğu aramak yerine üretmeye çalışan, insan fıtratında var olan fedakarlık melekesini kurumsallaştırmaya çalışan, uzak coğrafyaları gönülden gönüle bir ipek yoluyla bağlayan, insanlık için söyleyecekleri olanlarız. Biz hayalleri olanların hayalleri, geleceğin söz sahipleri ve paylaşmanın adresiyiz. Biz Kalkedonuz ve artık karşınızdayız.